ciğerimdeki meseleyi düşününce
bir doyum hissine uyanıyorum
ellerim başkasının elleri
bazen kendimden firar ediyorumendişeye uzanıyorum her gece
her rüya başka geceye erteliyor beni
hep bir başkasının rüyası beni yoruyor
bazen uyumayı unutuyorumgözyaşları içinde çoğalıyor ablalarım
başkaları beni hiç ağlamıyor
anlamıyor tabiat ondan ne beklediğimi
bazen yaşamaya korkuyorumağlayışsız bakışların altında
ölümü kaldırıyorum her sabah
her sabah, dün yarını isteyen bir çocuktur
böcek ayaklarımla hamama gitmeye utanıyorum
1
cevap
Hızla artan bir toplumun içinde çaresikler içine kapana kısılan bir insan hayat öyküsü ama öyküyü şiire dökmekten gelen bir anlatım üslûbu var sanki. Gün içinde iletişime geçtiği insanları düşünmeden edemiyor çok düşünmek onu içine kapanık bir kimse yapıyor işte en büyük korkusu da bu… İçine kapanık bir hayat onu korkutuyor… Onu hayattan ve toplumdan uzaklaştıran şey onu yaşama olan isteğini karartıyor hayatına son vermek istiyor ama içindeki “O” ses hayata tutunmanın mücadelesini veriyor. Bir diğeri var ki Toplum ve kendi çevresi onu hayattan koparmak istiyor… İşte bu sadece bir yalnızlıktan ve kendi olan güvenden ibaret onlar olmadığı sürece dıştaki biz ölmek isteriz ama içte ki biz hayatta mücadelesi için savaşır; daima o kazanır “İçimizde ki Kişi”….
Berkay Kaan Edikli
Okuduğunuz için…. Teşekkür ederim.